Bu nedenle yatırımcı davranışlarını daha iyi anlamak ve piyasadaki duyarlılığı ölçebilmek için geliştirilmiş bazı göstergeler vardır. Bunların en dikkat çekeni ise VIX endeksiyle temsil edilen ve yatırım dünyasında “korku endeksi” olarak anılan göstergedir. Söz konusu gösterge sadece piyasalardaki oynaklığı değil yatırımcıların psikolojik durumunu da ortaya koyar.
Volatilite bazlı olan bu gösterge yatırımcıların geleceğe dair beklentilerindeki belirsizliği ölçer. Chicago Board Options Exchange (CBOE) tarafından oluşturulan formül, S&P 500 endeksine dayalı kısa vadeli opsiyon sözleşmeleri üzerinden hesaplanır. Bu hesaplama önümüzdeki 30 gün içinde piyasalarda ne ölçüde dalgalanma beklenildiğini ortaya koyar. Volatilite yükseldikçe endeks değeri artar bu da piyasadaki gerginliğin arttığını gösterir.
Bazı dönemlerde VIX yükselse de bu yükselişin tek başına panik anlamına gelmediği unutulmamalıdır. Çünkü düşük oynaklık dönemlerinde bile yatırımcıların bazı gelişmeleri fiyatladığı görülür. Bu nedenle endeksin belirli bir eşiği geçmesi piyasaların tepkisini daha anlamlı hâle getirir. Genellikle 30 seviyesinin üzeri yüksek korku 20 altı ise daha iyimser bir piyasa havası olarak değerlendirilir.
Korku endeksi yorumu yapılırken tek başına bu veriye bakmak yanıltıcı olabilir. Faiz kararları, jeopolitik gelişmeler, enflasyon verileri gibi makro faktörler de değerlendirme sürecine dâhil edilmelidir. Çünkü endeks değerindeki sert değişimler çoğu zaman dışsal etkilerle tetiklenir.
Kısa vadeli yatırım kararlarında bu gösterge etkili olsa da uzun vadeli stratejiler için sadece volatiliteye odaklanmak sağlıklı sonuçlar vermez. Risk yönetimi açısından faydalı bir araç olan korku endeksi yatırımcılara belirsizlik zamanlarında davranışlarını kontrol etme fırsatı sunar.
Her ne kadar VIX endeksi Amerika merkezli olsa da diğer ülke borsaları için de benzer ölçüm mekanizmaları geliştirilmiştir. Türkiye’de Borsa İstanbul’daki dalgalanmayı izlemek için benzer bir gösterge kullanılır. Bu gösterge yerli yatırımcılar için Türkiye korku endeksi şeklinde adlandırılır ve BIST 30 opsiyon piyasasındaki işlem hacimlerine göre şekillenir.
Türkiye’deki endeksin davranışı makroekonomik gelişmelerden doğrudan etkilenir. Kur oynaklığı, faiz politikaları, enflasyon oranları ve siyasi belirsizlikler, Borsa İstanbul üzerindeki stresi artırabilir. Bu da endeksin yükselmesine neden olur. Tersi durumda ekonomik güven ortamının oluştuğu zamanlarda endeks daha düşük seviyelerde seyredebilir.
BIST 100 korku endeksi yatırımcıların Türkiye piyasalarındaki kısa vadeli stres seviyesini gösterir. Yüksek değerler borsada sert düşüşler yaşanabileceğine dair beklentileri artırır. Ancak bu tür yükselişler her zaman panik sinyali değildir. Bazen yüksek getiri beklentisiyle agresif fiyatlamalar da bu göstergede hareketlilik yaratabilir.
Yatırım kararları alınırken Borsa İstanbul’un yönüyle birlikte Türkiye özelindeki endeks değerinin de değerlendirilmesi önem taşır. Özellikle portföy çeşitlendirmesi ve risk yönetimi stratejileri açısından bu ilişki belirleyici olabilir.
Geçmişe dönük veriler incelendiğinde borsa korku endeksi zaman zaman ani sıçramalarla dikkat çeker. Bu sıçramalar genellikle küresel kriz dönemlerine, doğal afetlere veya politik şoklara denk gelir. Örneğin 2008 krizinde VIX 80 seviyelerine ulaşmış ve tüm piyasalarda derin bir tedirginlik yaratmıştır. Benzer şekilde 2020’de pandeminin ilk aylarında da sert yükselişler gözlemlenmiştir.
Tarihsel grafik analizleri yatırımcıların davranış modelini anlamak açısından büyük önem taşır. Çünkü belirli bir haber ya da olay karşısında piyasa nasıl tepki verdiyse benzer koşullar altında benzer davranışlar gözlemlenebilir. Bu durum yatırımcı psikolojisinin tekrar eden döngülerle çalıştığını gösterir.
Korku endeksi grafik okumalarında dikkat edilmesi gereken bazı başlıca göstergeler vardır:
- Ani sıçrama ve düşüşler, piyasada beklenmeyen gelişmelere verilen hızlı tepkileri gösterir. Bu tür hareketler genellikle panik alımları veya satışlarıyla tetiklenir. Kısa sürede normale dönüyorsa, piyasadaki korku geçici olabilir.
- Ortalama seviyelerin altında veya üstünde kalma süresi, piyasa duyarlılığının ne kadar süreyle iyimser ya da tedirgin kaldığını gösterir. Uzun süre yüksek seviyelerde kalması, süregelen bir belirsizliğe işaret eder. Düşük seviyelerde kalıcılık ise güven ortamının sürdüğünü yansıtabilir.
- Belirli olaylar sonrası endeksin tepkisi, yatırımcı psikolojisinin olaylara nasıl yanıt verdiğini ortaya koyar. Örneğin bir faiz kararı ya da savaş haberi sonrası sert yükseliş, stres seviyesinin arttığını gösterir. Bu tür tepkiler yatırımcıların risk algısını ölçmek açısından önemlidir.
- Endeksle ters korelasyon gösteren diğer varlıkların performansı, güvenli limanlara yönelimi anlamada kritik bir göstergedir. Korku endeksi yükselirken altın, dolar ya da tahvillerin değer kazanması sık görülür. Bu ters hareketler, yatırımcıların riskten kaçış stratejilerini anlamaya yardımcı olur.
Bu analizler özellikle teknik analizle karar veren yatırımcılar için strateji belirlemede yol gösterici olur. Endeksin ani yükseldiği dönemlerde nakde geçiş veya altın gibi güvenli limanlara yöneliş daha sık görülür.
Belirli dönemlerde Garanti BBVA yatırım platformu olan Garanti e-Trader üzerinden sunulan veriler, yatırımcıların bu analizleri daha etkin yapmalarına olanak tanır. Endeks grafikleri, yorumlar ve güncel sinyaller üzerinden sağlıklı bir piyasa okuması yapılabilir.
Amerika piyasaları merkezli olsa da dünya korku endeksi niteliği taşıyan VIX, diğer ülke borsalarını da etkiler. Çünkü global ekonomiler birbirine yüksek düzeyde entegredir. Bu yüzden Amerikan borsalarındaki bir gerilim Avrupa, Asya ya da gelişmekte olan piyasalarda da benzer tepkilere yol açabilir. VIX’teki sıçramalar genellikle global risk iştahının düştüğünü gösterir.
Bu gösterge aynı zamanda emtia piyasaları tahvil getirileri ve döviz pariteleri üzerinde de etkili olur. VIX yükseldiğinde doların değer kazandığı, gelişmekte olan ülke para birimlerinin ise baskı altında kaldığı görülür. Bu nedenle sadece hisse senetleri değil çok daha geniş bir varlık yelpazesi bu göstergeden etkilenir.
Küresel fon yöneticileri yatırım yapacakları bölgeyi belirlerken korku endeksi nedir sorusunun yanıtını çok iyi bilir. Risk algısının yüksek olduğu dönemlerde gelişmiş piyasalara yönelme artarken volatilitenin düştüğü zamanlarda gelişmekte olan piyasalara girişlerde artış yaşanabilir.
Bu bağlamda endeksin küresel düzeydeki değişimleri hem portföy yönetimi hem de makro yatırım kararları açısından son derece belirleyicidir. Her yatırımcının bu göstergeyi sadece fiyat dalgalanması olarak değil, aynı zamanda piyasa psikolojisinin bir temsili olarak değerlendirmesi gerekir. Çünkü VIX gibi göstergeler duygusal yatırım kararlarının rasyonelleştirilmesine yardımcı olur.